Yalan, sessiz bir su gibi suyun altından akar.
Yalancıların gözleri, gerçeği saklayan en iyi maskedir.
Gerçek, en derin yaraları bile iyileştirirken, yalan sadece kanatır.
Yalanlar, gün ışığına çıkar çıkmaz eriyen buz gibidir.
Yalancının kelimeleri, rüzgarda savrulan yapraklar kadar hafif.
Yalan dolu bir dünya, renklerini kaybetmiştir.
Yalan, elmas gibi parlamaz; sadece geçici bir ışıltıdır.
Yalancı, kalbini kaybetmiş bir akordiyon gibidir.
Her yalan, gerçeğin bir parçasını alır.
Yalan söylendiğinde, gerçek kendini gizler.
Yalanın öz kardeşi, korkudur.
Yalancıların hikayeleri, rüzgarın uçuşturduğu hayaller gibidir.
Yalan, evrensel bir dildir ama anlamı hiç değişmez.
Gerçek, bazen acıtır ama yalan her zaman öldürür.
Yalanın tadı tuzu, gururda saklıdır.
Yalancı, yüzünde maskeler taşır; gerçek insan ise çıplaktır.
Yalanlar, gece gökyüzündeki yıldızlar gibi, kaybolur giderek.
Yalan bir balon gibidir; bir gün patlayacağı kesindir.
Yalancılar, kendi gözlerinde gömleklerini kaybetmiş gibidir.
Bir yalan, birçok dostu uzaklaştırır.
Yalan giydirilen bir bedende, gerçek daima çıplaktır.
Yalancı, kendi yalanlarında kaybolmuş bir denizcidir.
Yalan, gecenin en karanlık yanıdır.
Yalanın en güzel yanı, kısa sürmesidir.
Yalancı, kendi hikayesini güzelleştiremeyen bir sanatçıdır.
Her yalan, ardında bir korku taşır.
Yalan ağları, en sağlam dostlukları bile çözebilir.
Yalan savunmasızdır; bir dokunuşla dağılır.
Yalancı, hakiki bir gülümsemeyi bile taklit edemez.
Yalan karşısında susmak, gerçeği kabullenmektir.
Yalanın parıltısı, gerçeğin gölgesinde kaybolur.
Yalan, dostlukta en büyük düşmandır.
Her yalan, bir gün gerçeğin acı yüzüyle karşılaşır.
Yalancının sonu, yalnızlık ve hüsrandır.
Yalanın sözü, nihayetinde sessizleşir.
Yalan söylemek, kalbin en karanlık tarafında yürümektir.
Yalanı taşıyan, yükü ağır bir yolculuğa çıkmıştır.
Yalan bazen tatlıdır, ama sonu acıdır.
Yalancı, bıçağın iki tarafında yürüyen bir serseridir.
Yalan, kalp kırıklarının en hızlı yoludur.
Her yalan, gerçeğin bir parçasını alır.
Yalan, en derin denizde kaybolan bir hazine gibidir.
Yalancı, dünyayı kendine göre çizen bir ressamdır.
Yalan dolu bir hayat, boş bir göksel vücut gibidir.
Yalancı, kelimelerin ardında kaybolmuş bir hayalperesttir.
Yalan, sessiz bir su gibi suyun altından akar.
Yalancıların gözleri, gerçeği saklayan en iyi maskedir.
Gerçek, en derin yaraları bile iyileştirirken, yalan sadece kanatır.
Yalanlar, gün ışığına çıkar çıkmaz eriyen buz gibidir.
Yalancının kelimeleri, rüzgarda savrulan yapraklar kadar hafif.
Yalan dolu bir dünya, renklerini kaybetmiştir.
Yalan, elmas gibi parlamaz; sadece geçici bir ışıltıdır.
Yalancı, kalbini kaybetmiş bir akordiyon gibidir.
Her yalan, gerçeğin bir parçasını alır.
Yalan söylendiğinde, gerçek kendini gizler.
Yalanın öz kardeşi, korkudur.
Yalancıların hikayeleri, rüzgarın uçuşturduğu hayaller gibidir.
Yalan, evrensel bir dildir ama anlamı hiç değişmez.
Gerçek, bazen acıtır ama yalan her zaman öldürür.
Yalanın tadı tuzu, gururda saklıdır.
Yalancı, yüzünde maskeler taşır; gerçek insan ise çıplaktır.
Yalanlar, gece gökyüzündeki yıldızlar gibi, kaybolur giderek.
Yalan bir balon gibidir; bir gün patlayacağı kesindir.
Yalancılar, kendi gözlerinde gömleklerini kaybetmiş gibidir.
Bir yalan, birçok dostu uzaklaştırır.
Yalan giydirilen bir bedende, gerçek daima çıplaktır.
Yalancı, kendi yalanlarında kaybolmuş bir denizcidir.
Yalan, gecenin en karanlık yanıdır.
Yalanın en güzel yanı, kısa sürmesidir.
Yalancı, kendi hikayesini güzelleştiremeyen bir sanatçıdır.
Her yalan, ardında bir korku taşır.
Yalan ağları, en sağlam dostlukları bile çözebilir.
Yalan savunmasızdır; bir dokunuşla dağılır.
Yalancı, hakiki bir gülümsemeyi bile taklit edemez.
Yalan karşısında susmak, gerçeği kabullenmektir.
Yalanın parıltısı, gerçeğin gölgesinde kaybolur.
Yalan, dostlukta en büyük düşmandır.
Her yalan, bir gün gerçeğin acı yüzüyle karşılaşır.
Yalancının sonu, yalnızlık ve hüsrandır.
Yalanın sözü, nihayetinde sessizleşir.
Yalan söylemek, kalbin en karanlık tarafında yürümektir.
Yalanı taşıyan, yükü ağır bir yolculuğa çıkmıştır.
Yalan bazen tatlıdır, ama sonu acıdır.
Yalancı, bıçağın iki tarafında yürüyen bir serseridir.
Yalan, kalp kırıklarının en hızlı yoludur.
Her yalan, gerçeğin bir parçasını alır.
Yalan, en derin denizde kaybolan bir hazine gibidir.
Yalancı, dünyayı kendine göre çizen bir ressamdır.
Yalan dolu bir hayat, boş bir göksel vücut gibidir.
Yalancı, kelimelerin ardında kaybolmuş bir hayalperesttir.
Arkamdan konuşanların sesi, hayal gücümle yarışamaz.Dedikodular, boş bir balondur; bir patlat, gerçekleri gör.Arkamdan dedikodu yapanların…
Makarnanın her şekli, hayatın farklı bir lezzetidir.Pasta gibi hafif, ama tadı kalıcı!Hayat bir makarna, bazen…
Hayat bir sahne, ben başrol oyuncusuyum.Beni anlamıyorsan, başkalarına aldanma.Düşünmeden konuşanlar, düşünmeden yaşamaktadır.Benim kırılacak bir kalbim…
Yolun uzun, ama adımların sağlam olsun.Her yolun bir başlangıcı ve bir sonu vardır.Yürümek, düşüncelerin en…
İlgisizlik, kalbin en derin yarasını açar.Kırgınlık, unutulmuş bir sevginin sessiz çığlığıdır.Sevgi gözle görülmez, ilgisizlikse kalpte…
Senin gülüşün, karanlık günlerimi aydınlatıyor.Kalbim, seninle her an biraz daha büyüyor.Senin yanında her şey daha…